DERSLER HAKKINDA SORU-CEVAP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DERSLER HAKKINDA SORU-CEVAP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2015 Cuma

MATEMATİK DERSİ HAKKINDA SORULARINIZ CEVAP BULDU

Çalışma stillerine geçmeden önce şunu belirtmeliyim ki herkes farklı çalışır ve matematik için tek doğru bir çalışma şekli yoktur. Burada birçok çalışma stilini bulacaksınız fakat zaman gibi çeşitli sorunlardan dolayı bütün bu yolları deneyebileceğinizi sanmıyorum. Bu bir sorun değildir. Tamam hepimiz farklı çalışırız ve bize sorulursa biz herzaman yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalıştığımızı söyleriz. Bence, burda vereceğim tekniklerle halihazırda çalımaya ayırdığınız zamanınızla en iyisini yapabilirsiniz.
Şimdi, bu yazıyı okuyan iki tip insan olduğunu söyleyebilirim; aldığı notla mutlu olanlar ve söyleyeceğim şaylere ilgi duyanlar diğerleri de aldığı notlarla mutlu olmayıp kendilerini geliştirmek için fikir arayanlardır. Şimdi bu gruplar hakkında kısa değerlendirmelere bakalım.
Eğer rutin bir çalışma alışkanlığınız var ve matematik derslerinden aldığınız notla mutluysanız bu yazıyı ilginç bulacaksınız. Tabii ki eğer başarılıysanız önceki çalışma stilillerinizi değiştirmek zorunda değilsiniz. Fakat en azından vereceğim stillerle bir karşılaştırma yapma şansı bulacaksınız.
Eğer matematikten aldığınız notlardan memnun değil ve kendinizi geliştirmek istiyorsanız çalışma stillerine geçmeden önce bilinen bazı şeyleri hatırlatmak da yarar var. Matematikten durumu zayıf olan insanlar üç gruba ayrılırlar.
Birinci ve en geniş grup düzenli çalışma alışkanlıkları olmayan ya da matematiğe nasıl çalışacağını anlayamayanlardır. Bu kategorideki öğrenciler vereceğim stillerden hepsini uygulayamasa da bunlardan faydalanmalı ve kendisini geliştirmek için geterli sayıda stilleri takip edebileceğinden eminim.
Sıradaki kategori hergün birkaç saatini çalışmaya ayırdığı halde matematiği iyi yapamayanlardır. Bu gruptaki öğrencilerin çoğu yetersiz çalışma alışkanlıklarından çok şikayet ederler. Umarım bu notlar daha verimli çalışmanıza yardımcı olur ve zamanınızı boşa harcamamış olursunuz.
Son kategori ise çalışmaya yeterli zaman ayırmayan öğrencilerdir.Bu gruptaki öğrencilerin durumu çok çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bazıları ailevi nedenlerden ya da işte çalışmaktan dolayı matematikten başarılı olabilmeleri için gereken zamanı bulamıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse eğer sizde bu durumdaysanız belki bu yazıyı okuduktan sonra daha verimli çalışırsınız ve sizin için bundan başka yapacak pek bir şey yok. Bu gruptaki öğrencilerin çoğu ne yazık ki bu grupta olduklarından habersizdirler. Çoğu da bir matematik dersinden başarılı olabilmek için ne kadar zaman harcanmasını gerektiğini bilmez. Öyleki bu yazı size daha çok çalışmanız gerekeceğini anlamanıza yardımcı olacaktır. Çoğu insan da kendisi için matematikten daha önemli şeylerin olduğunu düşünür ve önemsiz gibi gördüğü matematiğe zaman ayırmak istemez. Bu tamamen sizin için bir karar olmasının yanında doğal olarak matematik dersinizi geçmeniz için ona zaman ayırmanız gerektiğini düşünebilmelisiniz.
Hangi grupta olduğunuzu az çok biliyorsunuz. Şimdi çalışma stillerine geçebiliriz. Çalışma stillerini gruplara ayırmaya çalıştım ve bazı klişe sözleri gerektiğinde ekledim mesela ev ödevlerinizi yapmanız, sınavlara zamanında çalışmanız gibi… Fakat tüm çalışma stillerini üç ana gruba ayırabiliriz.
Matematik İzleme Sporu Değildir 
Sadece okula gidip, sınıfta hocayı izleyerek ve tahtayı deftere geçirerek hayatta matematik öğrenemesiniz. Matematik öğrenmek için her adımda aktif rol almalısınız. Derse kesinlikle katılmalı ve dikkatle öğretmeni izlemelisiniz. Çok güzel ve özel not almalısınız. Öğretmen çalışma sorusu vermese bile oturup sorular üzerinde kafa yormalısınız. Sadece sınavdan önce değil devamlı çalışmalı ve düzenli bir çalışma alışkanlığınız olmalı. Başka bir deyişle öğrenme sürecinde siz de kendinizi aktif hissedebilmelisiniz.
Gerçek şu ki öğrencilerin çoğu matematikten geçmek için çok çalışmak zorundadırlar ve genel olarak diğer derslere oranla daha çok çalışmalıdırlar. İsterseniz bildiğiniz gibi yapın ve sınav öncesi sabahlara kadar çalışın ve göreceksiniz ki matematiği geçmek hiç de öyle kolay değil.
Eğer matematik öğrenme srecinde aktif rol almak istemiyorsanız okulda ya da dışarda herzaman matematikle başızın derde girecektir.
Matematik Kurallarını Anlamaya Gayret Et 
Bir tarih dersini sadece birkaç tarih, isim ve olay ezberleyerek geçebilirsiniz. Fakat bir matematik dersi için sadece kuralları ezberlemek yetmez çok daha fazlasına ihtiyaç var. Önemli olan ezberlediğiniz bir kuralı nasıl kullanabileceğinizdir. Bu ise hiç de kolay değil.
Çoğu formullerin özel durumları vardır. Bu özel durumları mutlaka bilmeniz lazım. Zaten ÖSS, SBS, KPSS gibi SEÇME ve ELEME sınavlarında genellikle kuralların kendisi değil bunların özel durunmları ile sorular hazırlanır. Mesela “iki kare farkı” formülünü kullanabilmek için önce bu formulün en basit halini bilmen lazım. Eğer formulü yanlış öğrenmişsen ya da hatırlayamıyorsan doğal olarak doğru cevabı bulamazsın.
Diğer formuller de bazı genel bilgilerdir ve sorunun tümünden ziyade çözümün bazı aşamalında kullanmanız gereken kurallar ya da hintlerdir. Eğer formulun nasıl kullanılacağını ve bu formulun altında yatan düşünceyi bilmezsen o formulü kullanmak çok zor olacaktır. Mesela bir calculus/analiz dersinde parçalı integral(integration by parts) alma formulünü ezberlemek hiç de zor değil. Fakat formulu iyi anlamamışsan hangi kısmın integralini alacağını bilmiyorsan formul bir işine yaramaz.
Matematik Birikimle Olur (cumulative’dir) 
Matematik dersinde herşey birbirine bağlıdır. Eski bilgileri doğru öğrenememişsen yenileri öğrenmede zorluk çekersin. Bir sonraki dersi alabilmek için önceki derslte öğrenmen gerekeni öğrenmiş olmalısın. Mesela lisede öğrendiğin türev-integral konularının çok zor olduğunu düşünürsün. Bir integral alabilmek için “ dört işlem, çarpanlara ayırma, denklem çözme, trigonometri, üslü ve köklü syaılar”, kısacası cebir ve geometriden birçok konuyu öğrenmiş olman gerekiyor. Bu da demek oluyor ki lise veya üniversitede matematikten başarılı olmak için taa ilkokuldan itibaren bütğn konuları en doğru biçimde öğrenmiş olman gerekiyor.
Şimdi bu üç öneri cepte dursun ve matematik öğrenmek için bazı spesifik detaylara inelim. Bazı öneriler birçok yerde karşınıza çıkacak ki bunlar ya süper önemli şeyler ya da diğer grupların altında da bulunmsı gereken şeylerdir.

MATEMATİK ÇALIŞMAK İÇİN GENEL STRATEJİLER
Burda vereceğim genel tavsiyeler bir kısmı önemli olduğu içinbir kısmı da diğer gruplar altında yer alamadığı için burda yeralmaktadırlar.
Okula Git: Matematiğin birikimle başarılabileceğini hatırla. Eğer derse gitmezsen sonraki derslerinde kullanman gerekecek çok önemli bilgileri ya da anonsları kaçırmış olursun.
Derse Zamanında Gir: Bazen ömenli duyurular sadece dersin ilk birkaç dakikasında yapılır.
Sınıfta DİNLE: Sınıf dışına kendinle beraber birşeyler taşıyabilmek için sınıf içinde dinlemelisin. Bu genellikle zor gelebilir ama yapmalısın. Bazen önemli şeyler tahtaya yazılmaz, sacede konuşulur. Öğretmenin vurguladığı şeyler bazı kelimeler bile olsa dikkatle dinle. Bu söylenen şeyin önemli olduğunu gösterir. Öğretmenin konunun önenmli olduğunu vurgulaması o konunun sınavda çakıcağının habercisidir!
Çok Güzel Not AL: Tahtaya yazılan herşeyi deftere geçirmeye çalış. Hocayı izlerken kolay gibi gözüken bazı şeyler genelikle sıra sana geldiğinde sana çok zor gelecektir. İyi not alırsan problemlerin nasıl çözüldüğünü daha rahat hatırlayabilirsin. Çünkü öğrenme sürecinde ne kadar çok duyu organın aktif ise o kadar çok kolay öğrenirsin. Bazı hocaların dersinde herşeyi deftere yazmak zor olabilir fakat yine de özellikle hocanın üzerinde durduğu noktalar olmak üzere önemli yerleri elinden geldiğince not almalısın.
Bu bir önceki öneriyle çelişiyor gibi görüneilir. “ hocam hem çok iyi dinle hem de çok iyi not al diyosunuz, aynı anda ikisini yapamam ki!” diyorsanız yanılıyorsunuz. Evet, dersi çok iyi takip etmek hem de çok iyi not almak aynı anda zordur fakat yaptıkça alışacaksınız ve yapabildiğinizi göreceksiniz. Tahtayı deftere geçirirken aynı zamnda da dersi takip edebilen gözü açık bir öğrenci olmalısınız.
Yine de eğer hem not almak hem dersi takip etmede zorluk çekerseniz o zaman yanınızda bir kayıt cihazı getirip hocadan izin almak kaydıyladersi kaydedin sonra önemli notları deftere geçirirsiniz.
Soru Sor: Eğer birşeyi anlamadıysan ya da hiç bir şey anlamadıysan mutlaka hocaya soru sor. Ne demiş atalarımız “isteyenin bir yüzü kara vermeyenin iki yüzü”. Unutmayın yalnız değilsiniz sizin gibi anlamayan birçok insan var ama önemli olan soru sorma cesaretinizi kendinizde bulmaktır.
Başkaları Soru Sorarken Dinle: Diğer arkadaşların hocaya soru sorarken hem soruyu hem de cevabı dikkatle dinlediğinden emin ol. Belki de senin sormaya çekindiğin şeyi o sormuştur ya da onun sorduğu şey senin aklına hayatta gelmemiştir.
Dersten Sonra Notlarına Göz Atıp Konuyu Tekrar et: Her dersten sonra mutlaka o dersin notlarını tekrar etmelisin. Sınıftayken anlamada zorluk çektiğin konu üzerinde çalışıp not al ya da bazı problemlerin çözümünü formül şeklinde düşünerek pratik kazan.
Kendine İndex Kartlaı yap: Önemli kuralları ve konuları kısa kısa küçük kağıtlara yazıp sürekli yanında bulundur. Hiç ezberleyemem dediğin şeyleri bile bu şekilde tekrar tekrar bakarak ezberyeyip mutlu olacaksın.
Doğru Notasyonu Öğren: Genellikle hocalar senin kuralları doğru bildiğini düşünürler. Bazı hocalar da kötü yazıya not vermezler. Şekillerdeki simetrinin güzelliğinden dolayı simetri anlayışı gelişmiş hocalar cevap yanlış olsa bile cevaba puan verirler.
Grup Çalışmasına Gir: Özellikle sözel dersler olmak üzere grup halinde çalışmak genellikle daha iyidir. İnsanların olaylara bakış açısı farklı olduğundan senin için zor gibi görünen bir soru arkadaşın için zor olmayabilir ya da senin anlamakta zorluk çektiğin konuyu o daha iyi öğrenmiştir ve sana yardımcı olmasını istemelisin.
Tarihlere Dikkat et: Ödev teslim tarihlerini ve sınav tarihlerini mutlaka not et ve görebileceğin bir yere koy. Bu şekilde hem tarihi unutmamış olursun hem de motive olmu olursun.
Çalışma Zamanını Ayarla: Matematik çalışmak diğer derslere nazaran daha çok zamannını alabilir. Matematik ödevi genellikle beklediğinden daha çok zaman alır. Bunu aklında tutarak iyi bir zamanlama yapmalısın.
Her Dersten Sonra Ödevini Yap: Her dersten sonra ödevlerini yapmak için bir zaman belirle ve o gün verilen ödevleri bir önceki tavsiyeyi dikkate alarak planladığın zaman içerisinde yap ve realist ol. Zamanında çalışarak başarıya ulaşmak için temelini sağlamlaştırmış olursun. Bu şekilde o gün işlenen konuyu daha rahat kavrayabilirsin ve düzenli bir çalışma alışkanlığı kazanmış olursun.Son dakikaya kadar ödevi yapmak için bekleme. Son dakikaya kalman konuyu anlamamana ya da genellikle eksik ödev yapmana neden olur. Son dakika golüyle herzaman maçı almazsın.
Ödev yaparken Defter ve Kitabı Uzak tut: İlk birkaç soruyu çözdükten sonra notlarını ve kitabını bir kenara kaldır geri kalan soruları bu şekilde çöz. Unutma ki sınavda defterin ve kitabından ayrı kalacaksın ve bu şekilde çalışarak sınav için pratik yapmış olacak ve hız kazanacaksın.
Daha Çok Ödev Yap: Kendini sadece hocanın verdiği ödevlerle sınırlama ve daha fazlasını iste çünkü derste hoca sınıfın ortalamasına göre ödev verir ve temelde konuyu anlamanızı ister. Fakat senin konuyu anlayıp arkadaşlarına fark atman lazım. Bunu da ancak daha çok ödev yaparak başarabilirsin. Ne kadar çok soru çözersen o kadar başarılı olursun.
Pratik, Pratik, Pratik: Öğrendiğin matematik kurallarıyla ilgili olabildiğince çok pratik yap. Soruları çözmeyi anlamanın tek yolu o sorularla daha çok haşir neşir olmaktır, daha çok yakınlaşmkatır. Ne kadar çok çalışırsan sınav zamanında o kadar iyi olursun.
Çalışmaya Devam: Matematik soyut bilim olduğundan derste herşeyi anında kavrayamazsın. Birçok konuyu iyi anlayabilme için önceden çalışmalısın. Bu konuları anlamanın tek yolu eve gidip konu hakında biraz düşünmen ve konuyla ilgili soru çözmendir. Bu şekilde çalışarak başlangıçta tamamen anlamsız gelen konuları biraz sonra anlamaya başladığını ve o konunun ne anlama geldiğini göreceksin.
Eski Ödevleri ve Sınavları Sakla: “Sakla samanı gelir zamanı”. Ödevlerini hocadan geri alınca fırlatıp atma. Ödevler sınavlara hazırlanmak için çok iyi kaynaklardır. Kendi arşivinizi kendiniz yapın.
Kitaplarını Unutma: Eğer derste takıldığın bir konu varsa bir kitabın olduğunu unutma. Çünkü kıtabında sınıfta işlenen konuyla ilgili çözümlü örnekler ve sorulara ve konulara farklı bakışaçıları vardır.
Yardım İstemeyi Unutma: Eğer matematikle başın beladaysa karşında birçok çıkış yolu olduğunu unutma ve bu yollardan faydalanmayı bilmelisin. Arkadaşlarından yardım iste, hocanın yanına git, laboratuara git olmadı özel hoca tut. Kütüphaeye git farklı kaynaklardan bak. “İlim Çin’de de olsa gidip alın” Hz. Muhammed (SAV).
Doğru Düşün Kararlı ol: Herzaman yapabileceğinin en iyisini yap ki herşeyin iyisine ulaşabilesin. Sadece yeterli oldğunu düşündüğünle kalma. Eğer öyle kalırsan ve dikkatli değilsen bazı sorunlarla karşılaşabilirsin. Sen “yetrince çalıştım” dersin fakat sınava bir girersin çıkışın hiç de muhteşem olmaz ve dersten kalırsın.
Herzaman yapabileceğinin en iyisini yapmalı ve en iyi notu almayı hedeflemelisin.

NOT NASIL ALINIR?
Bu bölümde sınıfta iyi not almanıza yarayacak öneriler var.
Sınıfta Dinle: Sadece tahtada gördüğün herşeyi deftere geçirmekle uğraşma. Hiçbir hoca tahtaya yazdığı herşeyin deftere aynen geçirilmesini istemez. Hatta bazen önemli uyarılar sadece söylenir yazdırılmaz. Bu nedenle yazmanın yanında sınıfta konuşulanları dinleyebilmelisin.
Dipnotları, Açıklamaları Yaz: Derste hocanın anlattığı önemli açıklayıcı ayrıntıları not aldığından emin ol. Bunları genelde hocalar tahtaya yazmaz fakat bunlar belirli problemlerle karşılaştığında yapman gerekenler hakkında sana çözüm önerebilir ya da hocanın bazı sorular için önceden bildiğin ve kullandığın bir formul yerine başka bir yol göstermesi olabilir.
Önemli Formulleri Not al: Eğer hoca bir formul ya da düşünce üzerinde duruyorsa o formulu ya da bilgiyi mutlaka not al sonra sınavda çıkınca sürpriz olmasın. Hocalar eğer üzerinde fazla duruyorsa onu sizinle mutlaka birdaha karşı karşıya bırakırlar.
Hocanıza Soru sorun: Eğer anlamadığınız bir nokta varsa mutlaka sorun. Anlamadığın Konuları da not al: Eğer yazılan ya da anlatılan şeyi anlamıyorsan bile önemli formulleri not et daha sonra kitaptan bakıp ya da birilerine sorarak o konuyu öğrenebilirsin. Not alırken arada boşluk bırak. Konuyu anladıktan sonra birşeyler eklersin.
Notlarını Tekrar Gözden geçir: Mümkünse hemen o gün notlarına tekrar bakarak derste işlenen konuyu tekrayıp bilgini pekiştirip taze tut. Eğer biryerde yanlış yazmışsan hemen düzelt. Sınıfta yazmak için vakit bulamadığın şeyleri boş bıraktığın yerlere ekleyiver.
Düzenli tekrar: Belli aralıklarla oturup notlarını tekrar gözden geçir ki öğrendiklerini daha iyi kavrayıp öğrenebilesin. Unutma ki o bilgiler herhlükarda karşına çıkacaktır. Mümkün olduğunca erken öğrenmende fayda var.
YARDIM ALARAK ÇALIŞ: Matematikte zor durumda kaldığınızda hemen yardım alabilmek size başarıya ulaştırmada çok yardımcı olacaktır. Burada matematikte nerelerden ve nasıl yardım alabileceğiniz hakkında bazı bilgiler var.
Gerektiğinde anında yardım iste: Yardım istemek için son dakikayı bekleme. Problemlerle karşılaştığın anda yardım istemelisin. Matematiğin birikimle olduğunu hiçbirzaman unutma. Bu nedenle şu anda işlenen konuyu öğrenemediysen gelecekteki konuları da öğrenemezsin.
Sınıfta Soru sor: Bu sayede ihtiyacın olan yardımı birinci elden almış olur ve bu sayede öğrenme sürecince aktif rol almış olursun.
Ofis Saatlerinde Hocanın yanına git: Unutma ki hocaların ofis saatlerinin ya da rehberlik saatlerinin olmasının bir nedeni vardır. Git ve ya rarlan.
Grup Çalışması Oluşturun: Çoğu insanlar grup halinde çalışmayı severler ki bu hem zihinsel açıdan hem fiziksel açıdan sosyalleşmek demektir. Farklı insanlar olaylara farklı bakarlar ve bir problemi çözmede senin farkına varamadığın farklı bir yolu sana gösterebilirler.
Varsa laboratuvarı kullan: Eğer okulunuzda matematik laboratuvarı ya da araştırma odası varsa onu kullanın. Böylece bazı konularda pratik yaparak daha iyi öğrenebilirsiniz.
Özel öğretmen tut: Herzaman yardımına koşabilecek bir özel öğretmen tutabilirsin. Her okulda mutlaka ücret karşılığı özel ders verebilecek eğitmenler ya da öğrenciler vardır. Matematik hocalarınızın bu konuda genellikle size sunabilecekleri bir hoca listesi vardır ya da bu konuda kimlerden yardım alabileceğiniz hakkında sizleri bilgilendireceklerdir.
“Güzel” soru Sor: “Bu konuyu hiç anlamadım” ya da “ben mevzuyu kapamadım” demek yardım istemenin iyi bir yolu değildir. Çünkü bu senin tam olarak neyi anlamadığını göstermediği gibi muhtemelen sorduğun soruya cevap da alamazsın. Anlamadığın yeri spesifik olarak çok net bir şekilde sor. Açıl biraz, detaylara gir. Hoca senin neyi anlamadığını bir anlasın bakalım. Bu kadar anlaşılamayacak olan özel şey neymiş bakalım?
Çoğu hocalar ayrıntılı olarak sormadığın soruyu cevaplamazlar. Tamam konuyu anlamamış olabilirsin ama mutlaka hocana “güzel” bir şekilde sormalısın. Eğer bir derdin varsa anlatmalısın. Konuyu mu beğenmedin? Konuya yabancı mı kaldın? Başlangıçta mı yoksa sonda mı sorunun var? Verilen konuyla sorulan sorular arasında bir bağlantı kuramıyor musun?
Konuyla İlgilendiğini Göster: Yardım alırken herzaman emin ol ve o zaman kadar konu üzerinde çalışmışsan bunu yardım istediğin kişiye anlat. Bu sayede yardımcın tam olarak sorununun ne olduğunu daha rahat kavrayacak ve sana daka kısa sürede çözüm bulacaktır.
Eğer öncelikle kendin bir soru üzerinde hiç kafa yormamışsan emin ol sana kimse yardım etmeyecek. Azda olsa konuya bakman lazım. Eğer soruya nasıl başlayacağını bile bilmiyorsan o zaman eski ödevlerini yanında götür. Belki orda bir hata yapmışsındır. Tekrar ediyorum matematik ancak birikimle olur. Bu iki şeyi başarıyla sonuçlandırır: Birincisi, yardımcına konuyla ilgili yaptıkların hakkında bilgi verecektir, ikincisi, nerelerde hangi hataları yaptığını ve bunlarla nasıl mücadele ettiğini hocan görecek ve senin için farklı stratejiler geliştirmeye vesile olacaktır.

ÖDEV NASIL YAPILIR?
Bu kısımda ödev yapmakla ilgili bazı genel yöntemler vardır. Birsonraki kısımda ödev olarak verilen problemler hakkında olacaktır.
Ödevin Veriliş Amacını iyi Anla: Hocalar hayatını karartmak, dünyanı başına yıkmak için ödev vermezler (bazıları veriyor olabilir! Ama geneli vermez). Ödevler sınıfta işlenen konuyu öğrenmen, pekiştirmen, problem çözebilme yeteneğini geliştirmen ve kavramlar arasındaki ilşkilendirmeleri daha net görmen için verilir.
Matematik öyle herkesin derse gidip sadece sınıfta hocayı dinleyerek anında herşeyi otomatik olarak öğrenilebileceği bir ders değildir. Tüm öğrenciler matematiği anlamaya başlamak için çaba göstermek zorundadırlar. İşte bu noktada ödevler devreye giriyor. Ödevlerde konuyu anlamaya başlamak için size genelde çeşitli problemler, sorular verilir.
Hoca problemleri tahtada çözerken kolay gibi görünür ama aslında hiç de öyle değil. Eğer konuyu tamamen anlamamışsan ve ödevlerini yapmamışsan tabiiki sınavada çıkacak soruları da çözemezsin.
Ödevin ne olduğu net olarak öğren: Bu çok saçma bir öneri olarak görünebilir fakat verilen ödevin ayrıntılarını ve veriliş tarihini doğru yazdığından emin olmalısın. Bu genel olarak öğrencilerin sıklıkla yaptığı bir hatadır.
Ödevi Tam olarak ve seri bir şekilde yap: Ödevi olabildiğince dersten sonra en kısa sürede bilgilerin tazeyken yap. Ödevi yapmak için son dakikaya kadar bekleme çünkü hocanın ödev hakkında sınıfta söylediği şeyleri yazmamışsan unutursun. Bazen hocanın derste ödev hakkında söylediği şeyler anlamsız gelebilir fakat ödevi yapma zamanı geldiğinde hocanın dediklerinin ne işe yaradığını göreceksin.
İyi organize ol: Ödevi yapmaya başladığında sana lazım olacak kitap, defter gibi bütün metaryallerin yanında hazır olduğundan emin ol.
Tekrar et: Konuyu iyi anladığından emin olman için konuları teker teker tekrar gözden geçir ve hocanın konuyu iyi anlamanız için çözmüş olduğu bütün örneklere tekrar bak. Bu şekilde konuyu deftere geçirirken ya da hocanın konuyu anlatırken yapmış olduğu hataları görüp düzelteceksin. Çözümlü örneklere iyice bakıp birazda eleştirel düşünerek varsa kitaplardaki hataları d bulup düzeltebilirsin.
Şimdiye kadar matematik öğrenen öğrencilerin önünde gördüğüm en büyük hatalardan biri ders notlarını bir kenara atıp unutmalarıdır. Öğrencilerin çoğu gördüğüm kadarıyla bir soruya bakar çözemezse hemen pes eder ve bir sonraki soruya geçer. Bu yöntem sınavlarda uygulanmalıdır fakat ödev yaparken kullanılamaz. Çünkü ödev yaparken genellikle bir zaman ve kaynak sınırlaması yoktur. Hemen deftere, kitaba bakıp benzer soruların nasıl çözüldüğüne göz atıp soruyu çözmeye nereden başlayacağını göreceksin ve o sorunun abartılalacak kadar zor olmadığını da göreceksin!
Talimatları oku/takip et: Hem ödevi yapmada hem de soruları çözerken yapılması gerekenleri iyi okuyup takip ettiğinden emin olmalısın.
Açık ve net ol: Temiz ve anlaşılır yazdığından emin ol. Bu şekilde hem hoca ödevini değerlendirirken zorluk çekmez ve aleyhine davranır hem de sen sınavlara hazırlanmak için ödevlerini tekrar gözden geçirdiğinde işin kolaylaşır.
Bildiğin Herşeyi Göster: Yapabildiğin herşeyi en iyi şekilde kağıda döktüğünden emin ol. Sadece sorunun cevabını yazmakla yetinme. Zaten hocaların çoğu hiçbir çaba gösterilmeden çözülmüş veya sadece cevabı verilmiş sorulara tam puan vermezler. Ayrıca, bazı adımlalrı atlayıp sonuca varayım diye düşünme. Unutma ki hocalar senin beynini okuyabilecek makineler değildir; 1. adımdan 3.adıma nasıl geçtiğini bilemezler. Dolayısıyla 2.adımı da göstermen lazım. Ayrıca 2.adımda bir hata yapmış olabilirsin. Eğer hoca 1.adımdan 3.adıma nasıl geçtiğini göremezse direkt puanını kırar. Eğer 2.adımı da yazarsan sadece yaptığın hatalardan dolayı puanın kırılır. Bu şekilde bütün adımları yazarsan sınavlara hazırlanırken kendin de rahat edersin.
Ödevini Kontrol et: Ödevini yaparken bitirdiğin kısımlara sonradan tekra göz at; bazen basit aritmetik hataları ya da işaret hatası yapmış olabilirsin.
SORU NASIL ÇÖZÜLÜR?
Önceki kısımlarda ödev hazırlarken nelere dikkat etmen gerektiği konusunda birkaç öneri almış oldun. Fakat bu kısımda biraz daha özele inersek soru çözme konusunda öneriler alacaksın. Dikkatini çekmiştir bazı öneriler çok önemli olduğu için birden çok kısımda yer almıştır.
Soruyu oku: Senden ne istendiğini anlayabilmek için soruyu okumalısın. Çünkü sorulardan puan alamamanın temel sebebi sorudaki temel düşünceyi okuyup anlamamandan kaynaklanıyor. Öğrencilerin çoğu soruyu hızlıca okuyup geçer, okudukları yerleri anladıklarını ve kendilerinden isteneni anladıklarını farzederler.
Soruyu Tekrar oku: Şimdi senden ne istendiğinin farkındasın ve soruyu tekrar oku. Bu sefer sana verilenleri ve istenenleri not et. Ayrıca soruda isteneni net olarak aladığından emin ol. Soruyu anlamak soruyu çözmenin %75 ini oluşturur.
Senden İsteneni açık bir şekilde not et: Sorunun üstünde karalama yapabilirsin. Verilenler üzerinde istenenleri açık açık not et.
Verilenleri Açıkça yaz: Açık birşekilde sana verilen bütün bilgileri biryerlere yaz.
Şekil çiz: Eğer gerekiyorsa hemen bir şelil çizip verilenleri ve istenleri şekil üzerinde not et. Şekiller genellikle sana soru çözme tekniğini gösterirler. Bu nedenle soru çözmek için şekil çizmeyi alışkanlık haline getirebilirsin.
Plan Kur: Soruyu çözebilmek için ihtiyacın olan bilgileri açıkça not et. Sana gereken formulleri hatırlamaya çalış ya da kitap veya defterden bul. Sorunun cevabına seni ulaştıracak ara adımları çok iyi görebilmelisin.
Benzer Sorular Çöz: Eğer soruyu çözemiyorsan hemen o soruya benzer fakat daha basit bir soruyu bulup onu çöz ya da nasıl çözülmüş onu öğren. Bu kolay soruyu çözdükten sonra geri dön ve sana verilen soruya verdiğin çözümle adım adım karşılaştır.
Planı çalıştır: Planı tamamladıysan hızlıca yaz çiz ve cevabı bul.
Çözümünü kontrol et: Bulduğun cevap istenen şekilde mi? Cevabın sana bir anlam ifade ediyor mu? Eğer yapabiliyorsan cevabı alp problemde yerine koyup sağlamasını yap.
Soruya tekra dön: Doğru olduğunu düşündüğün cevabı bulduğun anda soruya geri dön. Problemde kullanılan formulleri, fikirleri ve metodları belirle. Bu fikirlerin, formullerin ve metotların neden bu sorud akullanıldığını anlamaya çalış. İleride karşına çıkacak benzer soruları çözebilmek için bu tip sorulara ait özel özellikleri, ipuölarını not et.

FİZİKLE ALAKALI SİZİN TÜM SORULARINIZ VE CEVAPLARINIZ

Sorun: Soru ile karşı karşıya kaldığımda ne yapacağımı bilemiyorum 
Çözüm:
A. Çözümünü bildiğiniz bir soruyu öğretmeninize götürüp ondan soruyu çözmesini isteyiniz. 
Öğretmeniniz soru çözmeye nasıl başlıyor iyi gözlemleyiniz;
1. Önce formülü mü yazıyor
2. Bir ilkeyi mi hatırlıyor
3. Soruyu ilgilendirmeyen başka bir konudan mı harekete geçiyor
4. Size başka ara sorular mı yönlendiriyor?
5. Sizden farklı bir yöntemle mi çözüyor, neden bunlardan birine öncelik verdiğini öğretmeninize sorunuz ve hemen ayını soruyu öğretmeninizin yanında onun gösterdiği yöntemle çözmeye çalışarak öğretmeninizden sizi takip etmesini isteyiniz.

B. Çözümlü bir soruyu metin kısmı dâhil olmak üzere birkaç kez yazınız. Sonra metin kısmını okuyup sadece çözümü yazınız. Çözümü ezberliyorum diye korkmayınız, çünkü çözüm esnasında yöntem ve ilkeleri de öğreniyorsunuz, tekrar aracılığı ile de unutmayı engellersiniz.

Sorun: Soru çözerken dikkatim hemen dağılıyor 

Çözüm:
Dikkatinizi dağıtan şeyin önce adını belirleyin.
1. Kız arkadaşınız mı?
2. Aile içi sorunlarınız mı?
3. Cebinizde hiç para olmaması mı?
4. Babanızın almayı tasarladığı arabanın markası mı?
5. Kardeşinizin arkadaşları ile ilişkilerinin boyutu mu?
6. Çalışma ortamınızın elverişsizliği mi?
7. Öğrencilik haricindeki ailenizin takip ettiğiniz işleri veye sizin çalıştığınız yerin sizden çaldığı zaman mı?
8. Başaramamak korkusu mu?
9. İsteksizlik mi?
10. Çevreye yabancılığınız mı? Sorununuzun adını buradakilerden farklı olabilir ama tümünün çözümü için
A. Sorununuzu ebeveyniniz ile mutlaka paylaşın, yükünüz azalır alternatif çözüm önerileri bulunur.
B. Sorununuzu mutlaka kendiniz çözün yoksa içinizde hep bir acaba kalacaktır.
C. Çözeceğiniz soruların, sorunlarınızın çözümünde en etkili şey olacağını unutmayın
D. İnsan yaşadığı sürece sorunları hiç bitmeyecektir, sorunu olmayan tek şey ölülerdir. Sorunlarınıza rağmen bir şeyler yapmaya çalışın

Sorun: Konu eksiğim var ne yapacağımı bilemiyorum 
Çözüm:
Fizik dersinden beklentinizi netleştirin. Kaç fizik netine ihtiyacınız var ona karar verin. Tüm soruları çözmeye aday iseniz öğretmeninize konu tekrar ettirmeyin en basit sorulardan 10 tanesi ile uğraşın ve bu soruları dahi çözemediğinizi öğretmeninize gösterin. Sonra konu ile ilgili çok fazla basit soru çözün. Arkasından kademeli olarak soruların zorluk derecesini arttırın. Bu esnada sınıftaki konuları kaçırmayın, yoksa aynı süreci onlar için de yaşamak zorunda kalırsınız. Tüm soruları çözmeye aday değilseniz eksik olduğunuz konu diğer konuların anlaşılmasını engelleyen bir konu ise hedefiniz az net olsa bile eksiğinizi tamamlayın.Fakat bağımsız bir konu ise dikkatinizi daha fazla dağıtmayın.

Sorun: Çok fazla sınava girmek bıkkınlık veriyor 
Çözüm:
Üniversite sınavı bir yarışma sınavıdır. Öğrencilerin tüm başarıları sıralandıktan sonra en tepedeki öğrenciler seçilir. Bu sınav aynı zamanda sınırlı sürelidir. O halde kısa zaman diliminde çok soru çözebilmeniz gerekir. Bu alışkanlığı sadece sınavlarda kazanabilirsiniz. Soru kitapçıkları siz de bir hafta kalabilseydi tüm soruları çözebilirdiniz. Oysa size sayısal ve sözel için toplam 180 dakika zaman veriliyor. Fizik bu anlamda en az sürenizi çalacak derstir. Zira sorular genelde işlemsiz, fen bilimlerindeki temel kavramlarla ilgili sorulardır. Zihninizin hızının artması için kelimelerin belleklerinizde çağrışımları süratle yapması lazım. Deneme sınavlarının işlevi budur. Yorulmak yoğrulmaktır

Sorun: Kolay soruları çözebiliyorum zor soruları çözemiyorum
 
Çözüm:
Kolay sorular öğretmeninizin sıkça kullandığı türdeki sorulardır. Öğretmeninizin soru tarzını ezberlemiş olabilirsiniz. Zor soruların diğer adı değişik türdeki sorulardır.
1. Öğretmeninizin konu anlatımı esnasında başvurduğu kaynağın dışında bir soru bankası kitabınız daha olsun
2. Bu kitaptaki soruları çözmeye çalışın.
3. Özellikle her konu başlığı değiştiğinde karşılaştığınız soruları öğretmeninize çözdürünüz
4. Bu soruları öğretmeninize götürmeden önce her soru için en az 10 dakika zaman ayırarak çözmeye çalışın.
5. Sonra öğretmeninize götürmeyi düşündüğünüz her soru için ayırdığınız zamanı sürekli arttırın.
6. Aynı önerileri bir başka soru bankası alarak tekrarlayın. Öğretmeninizi daha az arayacağınızı göreceksiniz.
7. Yıl sonuna kadar bunu en az 3 soru bankası üzerinde mutlaka tekrarlayın.

Sorun: Sınav anında soruyu doğru çözdüğümü zannediyorum. Sınavdan sonra çoğunun yanlış olduğunu görüyorum.


Çözüm:
Testlerin şıklarının rasgele yazıldığını zannetmeyin. Doğru cevap olmayan her seçenek hatalı çözümle elde edilmesi muhtemel sonuçlardan oluşur. Zaten bunları adı da çeldiricidir. 
Çeldiricilere takılmamak için
1. Soru çözümüne şıklara bakarak başlamayın.
2. Kurduğunuz denklemin size vereceği sonucu şıklarda göremiyor olabilirsiniz. Çözümünüze güvenin şıklarda hata olabilir.
3. Sonuçtan emin olmak istiyorsanız ya işleminizi tekrar gözden geçirin ya da size denklem kurduran ilke ne idi onu yeniden sorgulayın.
4. Daha fazla sınava girin daha fazla hataya aday olun. Yanlış yapmaktan yorulduğunuz an doğrulara daha kestirmeden ulaşacaksınız.

Sorun: Sınava “yapamam” korkusu ile giriyorum. 
Çözüm:
Diyelim ki yapamadınız. Ne olacak, dünyanın sonu değil bu. Önce düşünce oluşur. Sonra bu düşünceler beklentilere dönüşür. Sonra beklentilere karşılık verilir. Ve korkulan gerçekleşir. Çözüm, hata yapabildiğinizi itiraf etmektir. Arkadaşlarınızla, ebeveyninizle, öğretmenlerinizle yanlışlarınızı ve hatalarınızı konuşun. Zaten bunların tümü zamanında hata ve yanlış yapmış ve yapmakta olan insanlar. Mükemmeller sadece Peygamberlerdir. Öğretmen ve arkadaşlarınız zaten sizin çapınızı bildiğini unutmayın. Size düşen değişime aday olduğunuzu herkese göstermektir. Hem de yeni hatalar yaparak. 

Sorun: Derslerde çok çabuk sıkılıyorum. Neden? 
Çözüm:
1. Muhtemelen konunun başlangıcında öğretmeninizin konuyu anlatmaya başlarken verdiği örnekleri gözden kaçırıyorsunuzdur.
2. Konunun seyri esnasında anılan kavram ve deyimlerin zihninizdeki tam karşılığı olmayabilir.
3. Anlatılan konuyu destekleyen geçmiş konulardan eksiğiniz vardır.
4. Kronikleşen bir kişisel sorununuz olabilir.
5. Öğretmenin tahtaya yazacağı formülleri beklerken anlatılanları önemsemiyor olabilirsiniz.
6. Dersin seyri esnasında anlamadığınız şeyleri sonra bakarım diye kendinizi sürekli kandırıyorsunuzdur.
7. Hele şu konu da bitsin, ya da birinci yazılılar geçsin yeni konuyu tam anlamaya çalışacağım diyerek kendinizi atlatıyorsunuzdur.

Sorun: Bir soruya takılıyorum ve “ben bu konuyu bilmiyorum” diyerek çalışmaktan vazgeçiyorum.

Çözüm:
Karşılaştığı her soruyu doğru cevaplayabilen insan yoktur. Veya herhangi bir konunun uzmanı sayılabilecek bir kişi kendisine yönlendirilen her soruyu cevaplayamayabilir veya yanlış cevaplayabilir. Ve bu, o insanın uzmanlığına gölge düşürmez. Masasında insan ölen bir cerrah hiç bir şey bilmeyen bir insan değildir. Karşılaştığınız soruyu çözemiyorsanız konuyu anlayamadığınızı tespit ediyorsunuz zaten, o halde yapmanız gereken; Konuyu öğrenmek değil mi?
Konuyu biliyorum diyorsanız;
1. Çözümlü bir test kitabına başvurun soru çözümünde özellikle koyu renklerle dikkat çekilmiş uyarılara dikkat edin.
2. Çözüm esnasında işlemler arasına yazılan açıklamaları ısrarla anlamaya çalışın.
3. Ara işlemleri kavrayamıyor iseniz mutlaka öğretmeninize başvurun.

Sorun: Hangi formülü kullanacağımı bilmiyorum. 
Çözüm:
Fizik sorularının çözümünde üç temel yaklaşım vardır;
1. Formülde yerine koyma yöntemi; Kısa zamanda sonuç almaya yönelik bir yöntemdir. Genelde ilköğretim düzeyinde fen bilgisi öğretiminde ya da sayısal dışında kalan öğrencilere fizik neti yaptırmak maksadı ile dershanelerde sıkça başvurulan metottur. Öğrenciyi sadece ezber yapmaya yönlendirdiği için fizikçiler tasvip etmez. Ama sonuç verdiği yerler az değildir. Soru çözümlerinde öğrenci daima tedirgin olur.
2. Matematiksel yöntem; özellikle oran orantı, fonksiyon, analitik ve geometri konularında başarılı olan öğrencilerin sıkça başvurduğu yöntemdir. İşlem gerektiren sorular da daima sonuç verir. Pratiktir.
3. İlkelerle fizik yöntemi; Özellikle yorum sorularında % 100 sonuç verir. İşlem sorularında denklemi kurduran mantığın otokontrolünü sağlar. Formül ezberlemeden kurtardığı gibi formüllerin çıkışını da öğretir. Yapmanız gereken yukarıdaki yöntemlerden birini tercih etmektir.

Sorun: Konular bana kolay geldiği için ders çalışmama gerek yok diye düşünüyorum.


Çözüm:
Karmaşık gibi görünen pek çok bilimin temelinde basit bilgiler vardır. Ancak basit bilgilerden pekiştirilemeyenler unutulmaya mahkûmdur. İlerleyen konularda karşılaşacağınız bazı sorunların temelinde geçmiş yıllara ait bilgi eksiği olacaktır. Bu yüzden öğretmeninize başvurarak:
1. Fizik olimpiyatları konuları hakkında araştırmaya yönelin.
2. Öğrendiğiniz bilgileri kullanarak çeşitli deneyler yapın.
3. TÜBİTAK gibi kuruluşların bilimsel içerikli yayınlarını takip edin.
4. Çeşitli yarışmalarla ilgili projeler hazırlayın.
5. İnternetteki fizik içerikli siteleri dolaşın.

Sorun: Belli soru sayısını geçtikten sonra hemen sıkılıyorum. 
Çözüm:
1. Soru çözerken düzeyinize uygun sorular çözmeye özen gösterin.
2. Çözdüğünüz her sorunun size hız kazandıracağını unutmayın.
3. Aynı soru bankasındaki soruları tekrar tekrar çözmeyiniz.
4. Bir başkasının üzerinde çözüm yaptığı test kitabını kullanmayınız.
5.LYS hazırlık dergilerinden birine abone olun.
6. Grup oluşturarak yarışma ve yardımlaşma ile çalışma saatinizi arttırın.
7. Sıkıldığınızda her defasında bir soru daha.. ,iki soru daha.. diyerek çalışmaya ara vermeyi biraz daha erteleyin
8. Sıkılmaya başlamanızın sebebini doğru tespit edin.


Sorun: Az çalışma ile iyi not alabiliyorum. Bu ders çalışmamı engelliyor.


 Çözüm:
1. Kendinize rakipler bulun.
2. Farklı dershanelerin veya dergilerin yaptığı deneme sınavlarına girin.
3. Bilgilerinizi birine aktarın. Örneğin sizden zayıf birini çalıştırın.
4. Öğretmeninizden sizi zorlayıcı sorular isteyin.
5. Sınıfta konu anlatımına talip olun.
6. Bilginizin kademeli ve özümseyerek arttırılması gerektiğini unutmayın.
7. Aynı konuyla ilgili farklı kaynaklardan sorular çözün.


Sorun: Sadece yorum sorularını çözebiliyorum. 
Çözüm:
1.Mutlaka matematik öğretmeninize başvurmalısınız.
2.Özellikle denklem kurma denklem çözme konularını gözden geçirin.

Sorun: Dikkatsizlikten dolayı çok soru kaçırıyorum. 
Çözüm:
Sorular özelikle test tekniği ile hazırlananlar tuzaklarla doludur.
1. Yanlış çözdüğünüz sorunun doğru çözümüne mutlaka ulaşın.
2. Kavram testlerine önem verin.
3. Yorum sorularındaki çelişkilerinizi mutlaka öğretmeninizle tartışınız.
4. Kendiniz soru yazmayı deneyiniz, hemen çeldirici bir şeyler yazmak istediğinize dikkat edin.

Sorun: Sınavda çözümleri kontrol ederken doğru çözümleri de yanlış zannetmeye başlıyorum.


Çözüm:
Soru çözerken mantık örgünüzün sistematik olması lazım. Bazı bilgilerinizin diğerleri ile çeliştiğini görüyorsanız.
1. İlgili konudaki tanım ve kavramları tekrar edin.
2. Soruları ilkelerle çözmek için kendinizi zorlayın.
3. Zorunlu kalmadıkça formüllere başvurmayın.
4. Emin olmadığınız çözümlerinizi sonuçlandırırken çözümün yanına bir işaret koyunuz.Kontrol anında özellikle bu tür sorular üzerinde yoğunlaşın diğerlerine dokunmayın.

Sorun: Fizik zor görünüyor. 


Çözüm:
Yabancı insanların isimlerini akılda tutmak da zordur. Ama eğer ilgilendiğiniz bir spor dalı varsa o takımdaki oyunculardan çok beğendiklerinizin adını aklınızda tutmak için çok özel bir gayrete ihtiyacınızın olmadığını görürsünüz. Gökdelen binaların ayakta durmasını temelinde çalışan işçilerin attığı betonlar sağlar. Beton dökme çok basit bir iştir ama çok karmaşık bir binanın yükselmesini sağlar. Fizik de öyledir. Tüm bilimlerde olduğu gibi basitten karmaşığa doğru ilerleme mantığı vardır.Size zor görünmesinin temelinde basit bazı bilgi eksiği olmasıdır. Özellikle tanım ve kavramları iyi öğrenirseniz derste anlatılan şeylere yabancı kalmaktan kurtulacaksınız.


Sorun: Deneme sınavlarında istediğim netleri elde edemiyorum.


 Çözüm:
Deneme sınavlarındaki sorular sadece öğrenme düzeyinde hazırlanmış sorular değildir. Test sorularında
1. Bilgi
2. Zaman kullanma
3. Yorum
4. Zihinsel kıvraklık ölçülür. Bilgi başlı başına yalın soru olarak karşınıza çıkabilir. Örneğin LYS sınavları. İşlem gerektirmeyen sorularda ise bilgi size metin kısmında I...II.... şeklinde maddeleşir. İşte o anda yorum yeteneğiniz ölçülüyor demektir. Bunları ne kadar kısa sürede çözersiniz o kadar fazla netiniz olacaktır ama o da ne seçeneklerde birbirine o kadar yakın ki. O zaman da çeldiriciler devreye giriyor demektir. Çok net yapabilmek bu süreçleri atlatmak demektir. Ne dersiniz sizce de çözüm çok ama çok soru çözmek değil mi?

Sorun: Derste uykum geliyor 
Çözüm:
1. Eğer bu sorun ders haricinde de varsa örneğin tavuk gibi erkenden yatmak. Hemen bir hekime başvurun.
2. Evden okula gelince mutlaka kahvaltı yapın.
3. Geceleri televizyon seyretmeyi alışkanlık haline getirmeyin.
4. Ertesi gün dersiniz varsa evinize gelen her misafirle onlar kalkıncaya kadar birlikte oturmayın.
5. İmkânınız varsa sabah kalkar kalmaz duş alın derse zinde gelin.
6. Her teneffüs arasında yüz yıkama alışkanlığı edinin.
7. Teneffüslerde mutlaka bahçeye inin.
8. Zaman zaman bilim-kurgu filmleri izleyin veya romanları okuyun.
9. Her derste öğretmeninizle mutlaka konuşacak bir şey bularak dikkati üzerinize çekin.
10. Dersteki tartışmalara mutlaka katılın fikriniz yoksa bile espri yapın.
11. Öğle tatilinde mutlaka yemek yiyin. Ama asla uyku yapacak şeyler içmeyin ayran, yoğurt v.s


Sorun: Eve gidince her şeyi unutuyorum 


Çözüm:
1.Telefonla arkadaşlarınızdan yardım alın.
2. Sınıfta tahtada yazılanların haricinde hatırlamanız gereken şeyleri de not alınız.
3.Geceleri asla bir başka arkadaşınızla birlikte ders çalışmayın.
4. Verilen ödevlerle ilgili tüm detayları yazınız.
5. Okulda iken evde yalnız ders çalışacağınızı unutmayıp evde yapacak çok ödev olduğunu düşünerek eve erken dönün.
6. Evde ders çalışma esnasında yaşadığınız zorlukları arkadaşlarınızla paylaşın onları böyle sorunları nasıl aşabildiklerini iyi gözlemleyin.

Sorun: Fizik kolaymış gibi geliyor çalışacak bir şey bulamıyorum.


Çözüm:
Böyle bir kanıya nasıl ulaşıyorsunuz!
1. Öğretmeninizin sınıfta anlattığı konular mı çok basit geliyor!
2. Daha önceden öğrendiğiniz konularımı tekrar ediyor!
3. Sınıfta çözülen sorular mı çok kolay
4. Ödevleri mi hafifsiyorsunuz? 
Unutmayın en görkemli binaların temelinde en şekilsiz harçlar ve beton vardır. Üstelik bunları binaların temeline en vasıfsız insanlar atarlar. Eğer o insanlar su demir çimento kalıp işlerini basit bulup gevşek temel atsalar binalar depremi beklemeden rüzgârla yıkılırdı. Sınıfta anlatılanların basit olması sizi gevşetmesin. Zira öğretmeniniz konuları en basit düzeyden alıp en karmaşık noktaya doğru tırmandıracaktır. Sınıfta eğer ders sürekli hafif konularla basit örneklerle anlatılıyorsa hem konuyu rahat kavradığınız için sevinebilirsiniz. Ancak Ders sonunda öğretmeninizden mutlaka sınırlarınızı zorlayıcı sorular isteyiniz. Veya alternatif soru bankaları edinin.


Sorun:Fizik dersine nasıl çalışacağımı bilmiyorum.

Çözüm:
Bununla ilgili yazdığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz.



Sorun: Öğretmenlerimin kullandığı bazı kelimeleri anlamıyorum.

Çözüm:
1. Öğretmeniniz eğer dersi anlatırken hızlı konuşuyorsa ders sonunda onunla bu konuyu konuşabilirsiz. Veya dersi yüksek sesle anlattığından dolayı rahatsız olabilir, hatta sesi çok az çıktığı için onu işitmekte güçlük çekiyor olabilirsiniz.
2. Kendi kulaklarınızla ilgili küçük yaşta geçirdiğiniz bir hastalık olabilir mi. Ailenizle bunu görüşün.
3. Konu girişlerinde öğretmeninizin kullandığı kavramların karşılığını önceden biliyor musunuz? Bilmiyorsanız hemen o anda öğretmeninize sorun. Ör. Kuvvet, hız, v.s
4. Öğretmeninizin dersle ilgili olmayan konuyu açıklamak amacıyla kullandığı kelimeleri eğer anlayamıyorsanız mutlaka 
a. Kitap okuma alışkanlığı geliştirmeniz gerekir. Özellikle roman ve deneme. Okuduğunuzu anlama ve belleğinize yeni kelime kazandırmak için.
b. Süreli bilimsel bir dergiyi takip etmeniz gerekir ör. Bilim-çocuk sınıfta öğretmenin konu açılımı için verdiği örneklerin güncel karşılığını bulma ve karşılaştıma yapabilmek için 
c. Bilim-kurgu filmleri seyretmeniz gerekir. Ör. Matrix, Terminatör bilimle ilgili hayal gücünüzü geliştirerek bilimsel kelimelerin ifade edilmesiyle oluşturulan konuşmaları daha rahat kavrayabilmek için.

Sorun: Sınavda problemle karşılaşınca ne yapacağımı bilemiyorum.
Çözüm:
Sınav anında öğrenci yanılgılarının başında metni anlama gelir. Soruların çoğunluğu benzer bir üslupla yazıldığından dolayı aynı mektubu, aynı şiiri defalarca okuyan bir insan edasıyla soru okunmaya başlanınca bir sonraki satırda ne isteneceğini kestirebilirsiniz. Ancak yanılma payınız size çok pahalıya mal olabilir. Sorunun gelişine göre gardınızı almaktan ziyade önce soruyu anlamaya çalışın. Sorunun metin kısmı kopyalarla doludur.
1. Özellikle birimlere dikkat kesilir soru köküyle ilişkilendirmeye çalışırsanız ne yapmanız gerektiği yavaş yavaş belirmeye başlayacaktır.
2. Soru kökü sizden ne istiyor bunu tek cümleyle bir kenara yazınız
3. Yazdığınız şeyin ortaya çıkması için gerekli olan kavram, ilke ve denklemleri bir kenara not ediniz.
4. Bilgilerinizle sorunun kesiştiği noktalarda denklem kurmaya çalışınız.
5. Denkleminizin sizi hemen çözüme ulaştıramayabileceğini aklınızdan sakın çıkarmayın. Çünkü hata yapıyor olabilirsiniz. Aynı süreci birkaç kez deneyin.Bu size problem çözme alışkanlığı kazandıracaktır.

Sorun: Eve gidince çok çalışacağım diyorum. Evde defteri kitabı açınca ne yapacağımı bilemiyorum.


Çözüm:
Başarının temel koşullarından biride ısrar etmektir. Ders çalışma konusunda aldığınız kararları evde mutlaka uygulamaya çalışın. Eğer uygulayamıyorsanız;
1. Ders çalışma konusunda az karar alın ama mutlaka uygulayın. Ör. “bu gün anlatılanları evde tekrarlayacağım”, dediğinizde evde konu ile ilgili tekrarınız size bir şey kazandırmıyormuş gibi gelse de siz sözünüzde durun ve tekrarınızı tamamlayın. Unutmayın ki kendinize verdiğiniz sözü tutmazsanız başkasına ...

2. Ders çalışmak bir alışkanlıktır. Böyle bir alışkanlığı edinebilmek için ders konuşulan ortamları okul dışına taşımaya çalışın. Arkadaş çevrenizde böyle bir alışkanlık geliştirin.

3.Kendinize bir plan yapın. Planınız olabildiği kadar sade olsun. Ve planınızı anne babanıza gösterin. Onlardan planınızı uygulamanız konusunda yardım isteyin. Böylece evdeki işlerin bir kısmı üzerinizden kalkacak ve ebeveynleriniz sizi memnuniyetle denetleyecektir. Siz de, onların gölünü fethedecek, onlara karşı ayıp olmasın diye ders çalışmak zorunda kalacaksınız. Bazen zaruretler büyük başarıların itici gücü olur.

4. Ne yapacağınız konusunda hiçbir fikriniz yoksa okulda defter ve kitaplarınıza ders esnasında evde ne yapmanız gerektiğine dair kısa notlar alın. Ör. Konunun daha iyi kavranabilmesi için eski bir konun göden geçirilmesi gibi. Bu gibi notlar sizi hemen yönlendirecektir.

5. Ne yapacağınızı düşüneceğinize neler yapmadığınızı neden yapmadığınızı düşünün. 


Sorun: Dersleri ilk başta sevmiştim ama konular ilerledikçe soğudum


Çözüm:
Her yeni öğretim yılı başındaki derslerin konu dağılımı bir önceki yılın konuları üzerine bina edilir. İlk konuların size sevimli gelmesinin nedenleri şunlar olabilir.
1. Konu basittir.
2. İlginizi çeken konulardır
3. Daha önce size anlatılan bir konudur
4. İlk konu olduğu için öğretmeniniz oldukça basite indirgeyerek anlatmıştır.
5. Konuyla ilgili yazılıda çözebileceğiniz sorular çoğunluktadır gelmiştir.

Konular ilerledikçe soğumanın sebebi şunlar olabilir.
1. Yeni konuların bir önceki konularla ilişkisini kuramamış olabilirsiniz. Konu anlatımı esnasında öğretmeninize bunu hemen sorun
2. Konunun adını ilk kez duymuş olabilirsiniz. Konu akılda tutulması güç veya telaffuzu zor bir kavram ise kendinizi konuya kapatabilirsiniz. Duyularınızın uyarılması için konu ile ilgili güncel bir karşılığı öğretmeninizden öğreniniz.
3. Yeni konuların doğal olarak size yeni kavram ve ilke sunacağını unutmayın. Yorulmayın. Bilgi dünyanızı zorlayarak aynı şeyleri tekrar etmekten ziyade arayış halinde olun.
4. Öğretmenler tüm konuları basite indirgeyerek anlatmayı daima hedeflerler. Eğer konu sizi aşıyorsa sınıfta mutlaka öğretmeninizden yardım isteyiniz.
5. Yazılı sonuçlarınızın konulara yaklaşımınızı belirlemesine müsaade etmeyin. Çok basit konulardan çok zor sorular hazırlanabileceği gibi, çok zor konulardan çok basit sorular türetilebilir.

Sorun: Formülleri karıştırıyorum.


Çözüm:
Formül şiirdir. Şiirlerde imge ile simge ayrımını yapamazsanız, bazen okuduğunuz çok değerli bir şiirin içinde gereksiz kelimelerin ve alakasız geçişlerin olduğunu zannedebilirsiniz. Formül matematiksel ifadedir. Fizikteki ilkelerin kestirmeden anlatımıdır. Formülleri kullanmadan önce eğer başvuracağınız ilkeler konusunda kararlıysanız bunların matematiksel izahı sizler için karmaşık olmayacaktır. Fakat deneme yanılma yöntemi ile soruları çözüyorsanız hangi formülü nerede kullanacağınızı bilemeyebilirsiniz. Formül kargaşasından kurtulmak istiyorsanız, zihninizde konular arası geçiş ve konu kavram ilke sonuç zincirinde sorununuz olmamalı. Buna rağmen formüllerde sorun yaşıyorsanız. Unutmayın semboller farklı derslerde farklı anlamlarda kullanılabilirler. Ör. Artı eksi fizikte büyüklük değil sadece yön gösterir. Bu tüm formül uygulamalarınızı tersyüz etmeye yeter.

Sorun: Arkadaşlarımın alaycı tavrı beni soru sormaktan alıkoyuyor.


Çözüm:
Öğrenmek bireysel, eğitim kişiseldir. Bunu asla unutmayın. Yeni tanıştığınız biri size adını söylediğinde eğer adını anlayamadıysanız ayıp olur diye tekrar sormaz iseniz hata edersiniz. Farklı ortamlarda tanıştığınız insana dair konuşmalara şahit oluyorsanız tanıdığınız halde kimden bahsedildiğini anlayamazsınız değil mi?. Veya biri size ondan selam getirdiğinde bu isimde kimseyi tanımıyorum demeniz ayıp olur değil mi. Hatta o insanla tüm bunlardan sonra tekrar karşılaştığınızda adını tekrar sormanız artık imkansız olur öyle mi?
Bir hata zinciri birçok gereksiz sorunun başlangıcı olur. Eğitim öğretim sürecindeki bireylerden beklentilerin başında arayış ve cesaret vardır. Sınıfınızdaki kimse dâhi değil. Olsaydı aranızda olmaz sınıf atlardı. Kimse geri zekâlı da değil, olsaydı zihinsel engelliler okuluna daha ilkokula başlamadan gönderilirdi. Aranızdan bazı kişilerin sivrilmesinin iki sebebi var; Cesaret ve arayış. Sizi engellemeye çalışan arkadaşlarınızın da iki önemli gerekçesi var; Aralarından ayrıldığınızda yalnız kalma korkuları ve kıskançlık. Kimin beklentilerine cevap vereceğinizi Siz belirleyin.

Sorun: Dersleri hafife alıyorum.


Çözüm:
Özgüven başarının altın anahtarıdır. Ancak her anahtar her kapıda aynı değildir. İlköğretimde yüksek diploma notu ile gelen pek çok öğrenci ortaöğretimde başarı sorunu yaşayabiliyor. Eğitim öğretimin her kademesinde her ne kadar öğretim konuları ve eğim beklentileri bir süreklilik içerisinde ise de sizden beklentiler sürekli değişir ve farklılaşır. Fakat bunlar size yazılı bir metin veya sözlü bir anlatımla ifade edilemeyebilir. Ancak unutmayın ki küçük yağmur damlacıkları önemsenmez ıslaklıklar oluşturabileceği gibi sel felaketi de oluşturabilir. İhmallerinizin birgün karşınıza nasıl dikileceğini hiç düşündünüz mü?

Sorun: Sembolleri anlayamıyorum
Çözüm:
Algı dünyamıza giren her şeyin bir ifade ediliş tarzı vardır. Özellikle sayısal bilimlerdeki semboller her geçen gün artmaktadır. Mesela bilgisayar kendine mahsus yeni bir sembol dili oluşturmaya başladı bile. Sembollerin anlaşılması için işlevsel olmaları gerekiyor. Zira onları kelime gibi tekrar ederek ezberleyemezsiniz. Sembolleri kullanmaya çalışın. notlarınızın arasına onların okunuşunu da not edin. Size komik gelse de yanlış telaffuz etseniz dahi ısrarla onları kullanmaya çalışın. Çünkü sembolleri kullanamamanın ikinci adımı denklem kuramamaktır. Yani, işlem yapamamaktır. Sembolleri zihninizdeki başka bilgilerle eşleştirmeye çalışın. Onlarla ilgili espri yapın. Evinizdeki kedi veya eşyalara o isimleri takın.


Sorun: Yazılıdan sonra konuları daha iyi anlıyorum. Ama o konulardan bir daha yazılı olmuyoruz.


Çözüm:
Yazılı anında herhangi bir soruyu en az birkaç kez okuyorsunuz değil mi!. Hatta çözümünüzü yanlış mı doğru mu diye en az iki kez gözden geçiriyorsunuzdur. Sorularda anlamadığınız bir şey varsa cevabını merak ederek hemen öğretmene soru soruyorsunuz? Yazılıya daha başlamadan soruların konu dağılımı konusunda zihinsel etkinlikte bulunuyorsunuz ve meraklanıyorsunuz! Ve soruları çözebilmek için zihninizdeki tüm bilgileri birkaç kez turluyorsunuz değil mi? İşte bu öğrenme sürecidir. Konuları veya ilkeleri veya soruları hatta soruları evde birkaç kez okusanız Çözemediğiniz sorularla ilgili arayışa girseniz, derse girmeden önce konular hakkında önbilgi edinseniz, acaba öğretmen bugün ne anlatacak diye gündem oluştursanız sizce konuları anlama performansınızda bir değişiklik gözlenmez mi?


Sorun:Fizik dersinde soruları çözemiyorum.

Çözüm:
Bununla ilgili yazdığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Sorun:Fizik dersinde öğrencilerin anlamakta en zorlandıkları konular hangileridir?

Çözüm: 
Yapılan istatistik  çalışmalar sonucu şöyle;



EĞİTİMDE BÜYÜK ADIM

sinavdonemi - -
Derslere Yardımcı site www.sinavdonemi.blogspot.com